Kırkınca Butik Hotel Şirince https://kirkinca.com/ Selçuk İzmir Wed, 27 Dec 2023 10:01:31 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7 Sürdürülebilir Turizm Politikası https://kirkinca.com/2023/12/27/surdurulebilir-turizm-politikasi/ Wed, 27 Dec 2023 09:59:03 +0000 https://kirkinca.com/?p=795 SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM POLİTİKAMIZ Biz, Hotel olarak, Otelimizin çevremiz üzerindeki etkilerini azaltmak amacıyla çıktığımız bu uzun yolda, atık yönetimi, doğal kaynak kullanımı, çalışanlara sağlık, güvenlik ve çocuk koruma konularında bilgilendirme ve eşit hakların tanınması faaliyetleri ile tüm sorumluluğunu alıyoruz ve insan haklarına saygı gösteriyoruz. Bulunduğumuz topluluk ile entegre olma ve toplumsal sorunların çözümünde yer alma konularında … Continue reading "Sürdürülebilir Turizm Politikası"

Sürdürülebilir Turizm Politikası yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM POLİTİKAMIZ

Biz, Hotel olarak, Otelimizin çevremiz üzerindeki etkilerini azaltmak amacıyla çıktığımız bu uzun yolda, atık yönetimi, doğal kaynak kullanımı, çalışanlara sağlık, güvenlik ve çocuk koruma konularında bilgilendirme ve eşit hakların tanınması faaliyetleri ile tüm sorumluluğunu alıyoruz ve insan haklarına saygı gösteriyoruz. Bulunduğumuz topluluk ile entegre olma ve toplumsal sorunların çözümünde yer alma konularında yaptığımız çalışmaların, turizmde sürdürülebilirliğin sağlanmasına katkı sağlayacağı inancındayız.

Doğal kaynaklarımızın tasarruflu kullanımının ve bu kaynakların etkin bir şekilde yönetilmesinin, turizmin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından çok önemli olduğuna inanmaktayız. Çevre konusunda gerçekleştirdiğimiz uygulamalarla, Ege bölgesinde ve Türkiye’de otelcilik sektöründe örnek bir işletme olmayı hedeflemekteyiz.

Amacımız, yürürlükte bulunan tüm çevre kanunları, tüzükleri ve düzenlemelerine uyarak, hizmet verdiğimiz toplumlara, yüksek kalitede hizmet, ekonomik büyüme, çevre koruma, toplumsal katılım ve tabii ki, istihdam vasıtasıyla fayda sağlamaktır. Çevre ile ilgili amaç ve hedeflerimizi belirleyip, sürekli olarak çevresel performansımızı geliştirecek ve faaliyetlerimizin çevre üzerindeki etkileri aza indireceğiz. Çalışanlarımız, misafirlerimiz, tedarikçilerimiz ve genel olarak toplum arasında çevre konusunda bilinç oluşturacağız.

OUR SUSTAINABLE TOURISM POLICY

We, as  Hotel, take full responsibility and respect human rights through activities such as waste management, natural resource use, informing employees about health, safety and child protection, and promoting equal rights in this long journey we set out to reduce the impact of our Hotel on our environment. We believe that our work on integrating with our community and taking part in the solution of social problems will contribute to ensuring sustainability in tourism.

We believe that the efficient use of our natural resources and the effective management of these resources are very important in terms of ensuring the sustainability of tourism. We aim to be an exemplary business in the hotel sector in the Aegean region and Turkey, with our practices on the environment.

Our aim is to benefit the communities we serve through high quality service, economic growth, environmental protection, community participation and, of course, employment, by complying with all applicable environmental laws, statutes and regulations. We will set our environmental goals and targets, continuously improve our environmental performance and minimize the impact of our activities on the environment. We will create environmental awareness among our employees, guests, suppliers and the society in general.

Sürdürülebilir Turizm Politikası yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Keçe Atölyesi https://kirkinca.com/2022/09/23/kece-atolyesi/ https://kirkinca.com/2022/09/23/kece-atolyesi/#respond Fri, 23 Sep 2022 20:18:34 +0000 http://www.kayserkaya.net/kirkin/?p=508 Keçe Atölyesinde el yapımı keçe, eski eşyalar , eski bakır, yeni bakır, ilginç sabunlar bulunmaktadır. Şirince’yi yansıtan bu ürünler kendi üretimlerimiz olup; sizleri de bu üretime katkıda bulunman için davet ediyoruz. Kırkınca Erdem konağı yanında sizleri Kırkınca Keçe Atöylesine bekliyoruz.

Keçe Atölyesi yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Keçe Atölyesinde el yapımı keçe, eski eşyalar , eski bakır, yeni bakır, ilginç sabunlar bulunmaktadır.

Şirince’yi yansıtan bu ürünler kendi üretimlerimiz olup; sizleri de bu üretime katkıda bulunman için davet ediyoruz.

Kırkınca Erdem konağı yanında sizleri Kırkınca Keçe Atöylesine bekliyoruz.

Keçe Atölyesi yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://kirkinca.com/2022/09/23/kece-atolyesi/feed/ 0
Meryem Ana Evi Hakkında https://kirkinca.com/2022/09/23/meryem-ana-evi-hakkinda/ https://kirkinca.com/2022/09/23/meryem-ana-evi-hakkinda/#respond Fri, 23 Sep 2022 20:14:29 +0000 http://www.kayserkaya.net/kirkin/?p=506 Hristiyanlık inanışına göre Hz. İsa’nın çarmıha gerilişi hadisesinden sonra Hz. Meryem, havari Yuhanna (St. Jean) ile birlikte bu bölgeye gelmiş ve hayatının son yıllarını burada geçirmiş. Ev bu yüzden kutsal hac yerlerinden bir olarak kabul edilir. Günümüzde Hazreti Meryem Ana Derneği’ne ait olan yapı 1891’de İzmirli Lazaristler tarafından bulunmuş. 1950’li yıllarda restorasyon çalışması yapılan Meryem … Continue reading "Meryem Ana Evi Hakkında"

Meryem Ana Evi Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hristiyanlık inanışına göre Hz. İsa’nın çarmıha gerilişi hadisesinden sonra Hz. Meryem, havari Yuhanna (St. Jean) ile birlikte bu bölgeye gelmiş ve hayatının son yıllarını burada geçirmiş. Ev bu yüzden kutsal hac yerlerinden bir olarak kabul edilir. Günümüzde Hazreti Meryem Ana Derneği’ne ait olan yapı 1891’de İzmirli Lazaristler tarafından bulunmuş.

1950’li yıllarda restorasyon çalışması yapılan Meryem Ana Evi’nin Vatikan tarafından da kutsal olduğu ilan edilmiş 1952’de ise Vatikan tarafından hac yeri olarak ilan edilmiştir.

1967 yılında Papa VI. Paul ve 1979 yılında Papa II. Jean Paul ve de yakın zamanda Papa XVI. Benedict tarafından hac ziyaretleri gerçekleştirilmiştir. Her yıl Ağustos ayının 15’inde yani Hz. Meryem’in ölüm gününde, Vatikan tarafından organize edilen büyük ayine ev sahipliği yapar.

Son yıllarda Artemis Tapınağı’ndan götürülen eserlerin yurdumuza geri getirilmesi, iade edilmesi için resmi ve sivil toplum örgütleri tarafından çalışmalar yapılmaktadır.

Meryem Ana Evi Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://kirkinca.com/2022/09/23/meryem-ana-evi-hakkinda/feed/ 0
Artemis Tapınağı Hakkında https://kirkinca.com/2022/09/23/artemis-tapinagi-hakkinda/ https://kirkinca.com/2022/09/23/artemis-tapinagi-hakkinda/#respond Fri, 23 Sep 2022 20:13:25 +0000 http://www.kayserkaya.net/kirkin/?p=503 Türkiye’ de İzmir’in 50 km uzağındaki Efes antik şehrinde bulunan Artemis Tapınağı aynı zamanda Diana Tapınağı olarak da bilinir. Dünyanın yedi harikasından biridir. Tapınağın yapılışı hakkında değişik görüşler vardır. Bu görüşlerden en yaygın olanı M.Ö’ den 550 yılında Lidya kralı Croesus’un emri ile bereket tanrısı Artemis için yapılmış olup yüz yirmi senelik bir projenin eseri … Continue reading "Artemis Tapınağı Hakkında"

Artemis Tapınağı Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye’ de İzmir’in 50 km uzağındaki Efes antik şehrinde bulunan Artemis Tapınağı aynı zamanda Diana Tapınağı olarak da bilinir. Dünyanın yedi harikasından biridir. Tapınağın yapılışı hakkında değişik görüşler vardır. Bu görüşlerden en yaygın olanı M.Ö’ den 550 yılında Lidya kralı Croesus’un emri ile bereket tanrısı Artemis için yapılmış olup yüz yirmi senelik bir projenin eseri oluşudur. Bu görüşe göre tapınak MÖ 550 yıllarında Giritli mimarlar tarafından inşa edilmiştir. İnşaatı Lidya’nın zengin kralı Kroisos finanse ederek yaptırmıştır.

Tapınak hakkında tüm bilgiler tarihçi Plynus’un anlattıklarına dayanır. Plynus tapınağın 115 metre uzunluğunda 55 metre genişliğinde olduğunu ve neredeyse tamamının mermerden yapıldığını açıklamıştır.

Tapınak her biri 18 metre yüksekliğinde 127 tane kolondan oluşmuştur.

Dünyanın yedi harikasını ilk defa derleyen Yunanlı SİDON ” Babilin asma bahçelerini, Zeus’un heykelini, Mısırdaki piramitleri gördüğünü ama Artemis Tapınağını gördüğü zaman çok farklı duygular yaşadığını belirtmiş. “Artemis Tapınağını gördüğüm zaman diğer harikalar tüm parlaklıklarını kaybetti. Olimpos’ un dışında Güneş hiç bu kadar büyük bir şeye bakmadı” demiştir.

Bizanslı tarihçi Filon da Artemis Tapınağı’ nın Babillilerin kudretli işçiliğini, Mozolesin mezarını gördüğünü ama Efes’te bulutlara doğru yükselen Artemis tapınağının onları gölgede bıraktığını açıklamıştır.

Tapınak, dönemin en ünlü sanatçılarının bronz ve mermer heykelleri ile süslenmiş olup doksan metre yükseklikte ve kırk beş metre genişlikte devasa bir yapıymış. Yüz kadar sütünü olduğu söylenmektedir. Tamamen mermerden yapılmıştır Artemis Tapınağı içinde birçok sanat eseri vardı. Tapınak, Ünlü Yunan heykeltıraşları tarafından yapılmış heykellerle, tablolarla ve altın ve gümüşle bezenmiş kolonlarla donatılmıştı. Sanatçıların en güzel heykeli yaratmak için birbirleri ile yarıştıkları kaynaklardan öğrenilmiştir. Bu heykellerin büyük bir çoğunluğu Efes şehrini kurduğu söylenen Amazonların heykelleridir.

Artemis Tapınağı yapıldığı yıllarda gerçekten bir tapınak mıydı? Tam olarak bilinmemektedir. Kaynaklar, bereket tanrıçası için yapıldığından, içinin tapınak, dışının ise çarşı olarak kullanıldığını göstermektedir. Hatta araştırmalar bizim Kapalı Çarşı gibi turistik değere bile sahip olduğu göstermektedir. Artemis tapınağı aynı zamanda bir pazar ve dinsel enstitü idi. Yüz yıllar boyunca tanrıçaya inançlarını ve isteklerini sunanlar hediyeler getirmiştir. Yapılan kazılarda bilezikler küpeler gerdanlıklar fildişi heykeller bulunmuştur. Tapınağa gelen turistlerin çarşıdan aldıkları altın ve fildişi takıları bereket tanrıçasına sundukları kaynaklardan öğrenilmiştir Artemis Tapınağının A nadolu’nun ekonomik olarak güçlü bir bölgesinde yer alması tüccarlar ve Anadolu’nun her yerinden yolcular tarafından ziyaret edilmesini sağlamıştır.

M.Ö 21Temmuz 356 yılında Herostratus adlı bir kişi böyle bir yapıyı yakınca adının tüm dünyaya yayılacağını düşünerek ünlü olmak için tapınağı yakmıştır.

Tapınağın yakıldığı gün Büyük İskender’in doğumuyla aynı güne denk gelmiştir. Halk arasındaki söylentilere göre tanrıça Artemis, Büyük İskender’ in doğumuyla o kadar çok ilgiliymiş ki kendi evinin yakılmasını önemsemedi bile şeklinde yorumlar yapılarak söylenti her yere yayılmıştır. Büyük İskender bu nedenle tapınağı onarmayı çok istemişse de tapınağı onartamadan ölmüştür. Tanrıçanın sadık müritleri ise her hasardan sonra tapınağı onarmışlardır.

Daha sonra Roma İmparatoru Konstantin şehri yeniden yaptırılmış ama Hıristiyan oldukları için tapınak tekrar inşa edilmemiştir. M.Ö’ den 262 yılında büyük bir yangın çıkmış yangın sonucunda tapınağın büyük bir kısmı yanmıştır. Kalıntılarının çoğu Hıristiyanlar tarafından parçalanarak başka yapıların inşasında kullanılmıştır. Tamir edilmeyerek bırakılan tapınak yavaş yavaş yol olmuş ve bu gün sadece tapınağın yerini belli edecek sadece bir tek sütun kalmıştır.

Asıl üzücü durum ise tapınağın parçalarının yurt dışına götürülmesidir. British Müzesinin sponsorluğunda John Turtle Wood 1863’de tapınağı araştırmaya başlamıştır.. 1869’da 6 metre derinlikte, çamurların içinde tapınağın temellerini bulmuştur.
Bulduğu heykelleri ve bazı kalıntıları British Müzesine götürmüş olduğundan tapınaktan çıkarılan yapılar ve heykeller orada görülebilir. Bugün bataklık halinde olan tapınağın asıl yerinde ise tek bir sütun haricinde hiçbir şey bulunmamaktadır.

1904’de yine aynı müzeden D.G. Hograth’ın liderliğindeki bir ekip kazılara devam ettiler ve sitede birbirinin üzerine inşa edilen 5 tapınak olduğunu keşfettiler.

Tapınağın üç evreden oluştuğu sanılmaktadır. A evresi tapınaktan önce orada yapılmış bir sunaktır. B evresi daha sonra bunun üzerine yapılmış olan tapınak, C evresi ise yangından sonra yapılan restorasyondur.

Artemis tapınağının muhteşem iki heykeli Selçuk Müzesi’inde sergilenmektedir. Artık Artemis tapınağı yoktur. Sadece bir sütun kalmıştır.

Artemis Tapınağı Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://kirkinca.com/2022/09/23/artemis-tapinagi-hakkinda/feed/ 0
Ödemiş Birgi Hakkında https://kirkinca.com/2022/09/23/odemis-birgi-hakkinda/ https://kirkinca.com/2022/09/23/odemis-birgi-hakkinda/#respond Fri, 23 Sep 2022 20:11:31 +0000 http://www.kayserkaya.net/kirkin/?p=498 Hristiyanlık inanışına göre Hz. İsa’nın çarmıha gerilişi hadisesinden sonra Hz. Meryem, havari Yuhanna (St. Jean) ile birlikte bu bölgeye gelmiş ve hayatının son yıllarını burada geçirmiş. Ev bu yüzden kutsal hac yerlerinden bir olarak kabul edilir. Günümüzde Hazreti Meryem Ana Derneği’ne ait olan yapı 1891’de İzmirli Lazaristler tarafından bulunmuş. 1950’li yıllarda restorasyon çalışması yapılan Meryem … Continue reading "Ödemiş Birgi Hakkında"

Ödemiş Birgi Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hristiyanlık inanışına göre Hz. İsa’nın çarmıha gerilişi hadisesinden sonra Hz. Meryem, havari Yuhanna (St. Jean) ile birlikte bu bölgeye gelmiş ve hayatının son yıllarını burada geçirmiş. Ev bu yüzden kutsal hac yerlerinden bir olarak kabul edilir. Günümüzde Hazreti Meryem Ana Derneği’ne ait olan yapı 1891’de İzmirli Lazaristler tarafından bulunmuş.

1950’li yıllarda restorasyon çalışması yapılan Meryem Ana Evi’nin Vatikan tarafından da kutsal olduğu ilan edilmiş 1952’de ise Vatikan tarafından hac yeri olarak ilan edilmiştir.

1967 yılında Papa VI. Paul ve 1979 yılında Papa II. Jean Paul ve de yakın zamanda Papa XVI. Benedict tarafından hac ziyaretleri gerçekleştirilmiştir. Her yıl Ağustos ayının 15’inde yani Hz. Meryem’in ölüm gününde, Vatikan tarafından organize edilen büyük ayine ev sahipliği yapar.

Son yıllarda Artemis Tapınağı’ndan götürülen eserlerin yurdumuza geri getirilmesi, iade edilmesi için resmi ve sivil toplum örgütleri tarafından çalışmalar yapılmaktadır.

Şirin Köy: Birgi, Ödemiş
Birgi, Ödemiş Ovası’nın yanı başında yükselen Bozdağ’ın güney yamaçlarında tutunmuş oldukça şirin bir köy. Artık Ödemiş’e bağlanarak mahalle olan Birgi, asırlık çınar ve ceviz ağaçlarının yemyeşil yaprakları arasından yükselen taş duvarlı, kırmızı kiremitli, ahşap pencereli evleriyle fotoğrafçılar ve gezginler için keşfedilesi bir yer. Sarıyar Deresi’nin iki yamacına kurulu, tarihi ve kültürel birikimiyle önemli bir yere sahip.

Birgi, adını ilk çağlardan beri duyurmayı başarabilmiş yerlerden. Lidyalıların, Perslileri, Helen ve Romalıların uğradığı veya yaşadığı Birgi ve çevresi Bizans döneminde Pyrgion adı ile anıldı. Aydınoğlu Mehmet Bey, tarafından 1308’de kurulan Aydınoğulları Beyliği‘nin de başkentiydi bir zamanlar.

Türkmen beyi olan Aydınoğlu Mehmet Bey Birgi’de düzen kurup burayı başkent yaptıktan sonra Birgi altın dönemini yaşadı. Yüz yıldan fazla Sakız ve Mora’ya kadar olan bir coğrafyada hüküm süren Aydınoğlu Beyliği’nin altmış şehri ve otuz kadar da kalesi vardı.

Bu tarihlerde Birgi, Ege coğrafyasının önemli bilim ve dini merkezlerinden biriydi. Birgi bir kültür şehri olma özelliğini Osmanlılar zamanında da sürdürdü.

Mehmet Bey’in vefatından sonra devletin başa geçen oğlu Gazi Umur Bey’in bir heykeli de yer alıyor Birgi’de. İzmir’de ilk Türk donanmasını kuran Gazi Umur Bey Haçlı, Venedik ve Ceneviz donanmalarıyla savaşa girerek daha 25 yaşlarında tüm Ege Denizi’ni zapt etmiş.

Sonraları Osmanlı egemenliğine geçen Birgi, 1600’lü yıllara kadar durmadan bir çekim merkezi ve göç alan bir yer oldu ve 1831’de 5900 nüfuslu bir kasabaydı. Birgi, 1867’de Ödemiş’e bağlı bir kaza merkezi oldu. Türkiye’nin ilk belediyelerinden biri olan Birgi Belediyesi 1889’da kuruldu.

19. yüzyılda Birgi, bölgedeki ova yerleşim yerlerinin gelişmesi ve Ödemiş’in önem kazanmasıyla giderek onun gölgesinde kalmaya ve gerilemeye başladı.

Birgi, en büyük sarsıntıya içinde bulunduğumuz yüzyılın ilk çeyreğinde yaşadı. 1920’de kasabayı işgal eden Yunan kuvvetleri 1922’de geri çekilirken bu güzel yerleşim yerini ateşe verdi. Ne yazık ki pek çok tarihi eser bu sırada çıkan yangında yok oldu. Çok sayıda ev ve konağın olduğu derenin doğu yamacındaki mahalleler tamamen ortadan kalktı. Sonrasında hızlıca göç vermeye başladı.

Birgi’de görülecek yerler
Birgi, koruma altına alınan kentsel sit alanlarından biri şimdi. tarih boyunca üzerinde yaşamış medeniyetlerin izlerini taşıyan daracık sokakları ve pek çok medeniyetin kalıntılarıyla süslü; usta ellerin işlediği eski konakları, medrese, türbe ve camileriyle görmeye değer bir köy.

Geleneksel mimarisi, anıtsal mirası ve hoş sokaklarıyla bir açık hava müzesi adayı olmaya uygun olan şirin köyde Çakırağa ve Sandıkoğlu konakları gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Çakırağa Konağı, 1763’te Mustafa Şerif Çakırağa tarafından, ahşapları Venedik’ten getirilerek yapılan üç katlı görkemli bir konak. Avrupa mimarisinin de izlerini taşıyan konağın dış yüzündeki işlemeleri, kalem işi süslemeleri ve mimarisi ile çok özel bir yer. Hemen her odası ve tavan süslemeleri pek bir güzel. Dikkatli bakarsanız süslemelerde Küçük Menderes Havzası’nda yetişen 72 çeşit sebze ve meyve resimlerini görebiliyorsunuz. Restore edilen konak, bugün Kültür Bakanlığı’na bağlı bir müze olarak hizmet veriyor.

Ulu Cami, 1312’de, beylikler döneminin ilk camilerinden biri olan Mehmet Bey tarafından yaptırdı. Türk-İslam mimarisinin en iyi örneklerinden biri olan caminin güney duvarındaki antik aslan yontusu bir cami için oldukça ilginç. Çivi kullanılmayan ahşap işçiliğiyle de dikkat çek Ulu Cami, çinilerle kaplı minaresiyle de ilgi odağı. Türbede Aydınoğlu Mehmed Bey’den başka Umur Bey, Îsâ Bey ve Bahadır Bey’e ait mezarlar yer alıyor.

İmam-ı Birgi Türbesi, Cami, kale kalıntıları görülmeye değer. Diğer önemli yerler arasında Evliya Çelebi’nin de bahsettiği Dervişağa Camii, giriş kapısı Osmanlı oymacılık sanatının güzel örneklerinden birisi. 1762 yapımı Karaoğlu Camii, Sarı Berber Mescidi, Güdük Minare, Ağa Camii ve Kurşunlu Camii ile Karaoğlu Camii hala ayakta.

Bugün ÇEKÜL Vakfı tarafından kentin kültürel varlıkları ön plana çıkartılarak sürdürülebilir yaşamın desteklenmesi için projeler yürütülüyor. Doğal, arkeolojik ve kentsel SİT alanında olan köyde turizm canlanmaya başladı bile.

Birgi’ye 20 km kadar uzaklıkta yer alan nefis göl Gölcük’ü de görmenizi tavsiye ederim. Kışın donan göl, yaz döneminde ise oldukça nezih bir iklimle misafirlerini ağırlıyor.

Eğer Salı günü Birgi gezisi yapacaksanız Tire’deki Salı pazarını da rotanıza ekleyin. Köyün her tarafından görülen ceviz ve kestane ağaçlarının hasadı Ekim sonu Kasım gibi yapılıyor. Sonbahar’da keyifli bir rota olabilir.

Birgi’ye nasıl gidilir
İzmir merkeze 110 km uzaklıkta yer alan ilçeye İzmir-Aydın otoyolundan giderken Ödemiş sapağından ayrılarak gidiliyor. Ödemiş merkezden yarım saatte bir Birgi’ye minibüs kalkıyor.

Salihli yakınlarındaki Lydia Krallığının merkezi Sardes’i ve 20 km uzaklıktaki Salihli Kaplıcaları görmeye değer. İzmir’den başlayıp araçla gidiyorsanız eğer; Ödemiş, Birgi, Gölcük, Sardes ve Bornova üzerinden İzmir’e dönüş şeklinde bir rota tavsiyemdir.

Göz at: Türkiye’nin En Güzel Köyleri

Gezilecek görülecek yerleri, İzmir merkezden araçla kolay ulaşılabilmesi, tarihi dokusu ve mirasıyla Birgi görmeye değer şirin bir köyümüz. Bozdağ’ın eteklerinde kurulan köyün şahane mimarisine tanıklık edin, tarihin ve doğanın görkemine kapılın. Ödemiş’in ünlü leziz pidesi töngülün tadına bakmayı da unutmayın.

Ödemiş Birgi Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://kirkinca.com/2022/09/23/odemis-birgi-hakkinda/feed/ 0
Efes Hakkında https://kirkinca.com/2022/09/23/efes-hakkinda/ https://kirkinca.com/2022/09/23/efes-hakkinda/#respond Fri, 23 Sep 2022 20:05:59 +0000 http://www.kayserkaya.net/kirkin/?p=496 Doğu ile batı arasında bir kapı vazifesi gören Efes aynı zamanda önemli bir liman kentiydi. Bu özelliği Efes’in o dönemde önemli bir ticaret ve politik merkez olmasını sağlamıştır. 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. Bunun yanında Anadolu’nun eski tanrıça geleneğine dayalı olan Artemis kültürünün en büyük tapınağı da Efes içerisinde yer almaktadır. Tarihte … Continue reading "Efes Hakkında"

Efes Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Doğu ile batı arasında bir kapı vazifesi gören Efes aynı zamanda önemli bir liman kentiydi. Bu özelliği Efes’in o dönemde önemli bir ticaret ve politik merkez olmasını sağlamıştır. 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.

Bunun yanında Anadolu’nun eski tanrıça geleneğine dayalı olan Artemis kültürünün en büyük tapınağı da Efes içerisinde yer almaktadır. Tarihte ve günümüzde çok önemli bir yere sahip olan Efes, Herakleitos, Artemidoros, Hipponaks, Zenodotos ve Soranos gibi ünlü isimleri yetiştirmiştir.

 Navigasyon
1. Efes Antik Kenti Nerededir?
2. Efes Antik Kenti’ni Kim, Ne Zaman Kurmuştur?
3. Efes Antik Kenti’nde Yaşam Nasıldı?
4. Efes Antik Kenti’nin Mimarisi
5. Efes’in Nasıl Kurulduğunu Anlatan Yazıt
6. Efes’teki Dünyaca Ünlü Eserler
7. Konu Hakkında Bilgilendirici Video
8. Okur Yorumları
9. Bilgi Alabileceğiniz Diğer Kaynaklar

Efes Antik Kenti Nerededir?

Efes, İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunmaktadır. Ege denince akla gelen ilk turistik merkezlerden biridir. Antik Yunanlardan günümüze kadar gelmiştir. Türklerin eline geçmeden önce Roma İmparatorluğu’nun yönetimi altına girmiştir. Efes Antik Kenti, her yıl hem yerli hem de yabancı turist akınına uğramaktadır. Kent içerisinde bulunan tarihi yapıların her biri sadece bizim için değil, dünya mirası açısından da çok kıymetlidir.

Efes Antik Kenti’ni Kim, Ne Zaman Kurmuştur?
O dönem kadın savaşçılar tarafından kurulduğu düşünülmektedir. Bu kadın savaşçılar “Amazon” adıyla bilinmektedir. Efes Antik Kenti’nin yaklaşık 8 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülüyor. Efes Antik Kenti, Cilalı Taş Devri’nin en önemli örneklerinden biridir. Günümüze kadar gelen nadide şaheserlerdendir.

Efes milattan önce 1000’li yıllarda göçmenlere ev sahipliği yapmaktaydı. Çünkü o dönem bir liman kentiydi. Deniz yoluyla bugünkü İzmir sınırına gelen göçmenler, ilk olarak Efes’e ulaşıyordu. Ticari hayatın gelişmesinden dolayı göçmenlerin büyük bir kısmı Efes’te kalıyor ve orada geçimlerini sağlıyorlardı. Günümüze kadar gelen Efes kalıntılarının büyük bir kısmı, General Lisimahos döneminden kalmadır. General Lisimahos, Büyük İskender’in emri altında çalışan bir ordu komutanıydı.

Efes Antik Kenti’nin Mimarisi

Efes’in dikkat çeken en önemli özelliklerinden biri, bütün cadde ve sokakların birbirini dik açıyla kesmesidir. Bu mimarinin kurucusu Hippodamos’tur ve bu mimariye “Izgara Planı” adı verilmektedir. Kendi döneminde dünyanın en gelişmiş kentlerinden biri olan Efes, o günkü koşullara göre yüksek teknoloji ve ustaca beceri gerektiren mermer yapıtlar ile inşa edilmiş ve süslenmiştir. Bir dönem, Asya Eyaletine de başkentlik yapmıştır. O zamanki nüfusu tahminen iki yüz bin civarındadır. O zamanın şartlarına göre inanılmaz kalabalık bir nüfustur.

Ancak bir süre sonra Efes büyük bir talihsizlik yaşamıştır. Şehrin zenginleşmesinde en büyük pay sahibi olan Efes Limanı dolmaya başlayarak, liman özelliğini kaybetmiştir. Ve bu durum, ticareti geriletmiştir. Bu krizi önlemek isteyen dönemin imparatoru Hadrian, dolan limanı birkaç kez yeniden boşalttırmıştır. Ancak kötü gidişata engel olamamıştır. Efes böylece hem limanını kaybetmiş hem de denizden uzak bir kent haline gelmiştir. Daha sonra milattan önce 1330 yılında, Efes Türklerin eline geçmiştir.

Efes’in Nasıl Kurulduğunu Anlatan Yazıt
Efes’te bulunan Hadrianus Tapınağı’nın giriş kısmında, Efes Kenti’nin kurulması ile ilgili efsaneyi anlatan bir yazıt bulunmaktadır. O yazıtta şu cümleler vardır:

“Atina kralı Kodros’un cesur oğlu Androklos, Ege’nin karşı yakasını keşfetmek ister. Önce, Delfi kentindeki Apollon Tapınağı’nın kahinlerine danışır. Kahinler ona, balık ve domuzun işaret ettiği yerde bir kent kuracağını söyler. Androklos bu sözlerin anlamını düşünürken Ege’nin lacivert sularına yelken açar… Kaystros (Küçük Menderes) Nehri’nin ağzındaki körfeze geldiklerinde karaya çıkmaya karar verirler. Ateş yakarak tuttukları balıkları pişirirlerken çalıların arasından çıkan bir yabandomuzu, balığı kaparak kaçar. İşte kehanet gerçekleşmiştir. Burada bir kent kurmaya karar verirler…”

Efes’teki Dünyaca Ünlü Eserler

Efes’in günümüze kadar gelmiş kalıntıları, 8-9 kilometrelik bir bölgede hala varlığını sürdürmektedir. Her yıl dünyanın çeşitli bölgelerinden yaklaşık bir buçuk milyon turist, Efes’i ziyaret etmektedir.

Efes’in dünyaca ünlü olan eserlerinden bazıları şunlardır; Artemis Tapınağı, Celsius Kütüphanesi, Meryem Ana Evi, Yedi Uyurlar (Ashab – ı Kehf), İsa Bey Camii, Hadrian Tapınağı, Domitian Tapınağı, Serapis Tapınağı, Meryem Kilisesi, St. Jean Bazilikası, Yukarı Agora, Bazilika, Prytaneion (Belediye Sarayı), Mermer Cadde, Domitianus Meydanı, Magnesia Kapısı (Üst Kapı), Doğu Gymnasiumu, Herakles Kapısı, Mazeus Mitridatis Kapısı, Anıtsal Çeşme, Traianus Çeşmesi, Heroon, Yamaç Evler, Büyük Tiyatro, Saray Yapısı, Stadyum ve Gymnasium, Tiyatro Gymnasiumu, Liman Hamamı, Liman Gymnasiumu, St John Kalesi.

Efes Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://kirkinca.com/2022/09/23/efes-hakkinda/feed/ 0
Şirince Hakkında https://kirkinca.com/2022/09/23/sirince-hakkinda/ https://kirkinca.com/2022/09/23/sirince-hakkinda/#respond Fri, 23 Sep 2022 20:04:16 +0000 http://www.kayserkaya.net/kirkin/?p=493 İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı ve Selçuk’a 8 km. mesafede tarihi mimarisi korunmuş turistik bir köydür. Özgün adı olan Kırkınca’nın efsanevi bir çağda dağlara vuran kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet’in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik’in talimatıyla Şirince şeklinde resmileştirilmiştir. 19. … Continue reading "Şirince Hakkında"

Şirince Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı ve Selçuk’a 8 km. mesafede tarihi mimarisi korunmuş turistik bir köydür. Özgün adı olan Kırkınca’nın efsanevi bir çağda dağlara vuran kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet’in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik’in talimatıyla Şirince şeklinde resmileştirilmiştir. 19. yüzyılda, özellikle ihracata yönelik incir üretimiyle ünlü, 1800 haneli bir Rum kasabasıydı.

1923’te Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sonucu Rumların ayrılmasıyla (çoğu Katerini’nin Nea Efesos köyüne yerleşmiştir), Kavala’nın Müştiyan (Moustheni) ve Somokol (Domatia) köylerinden gelen mübadillerle iskân edilmiştir. Köyün evvelce bağcılık, şarap üretimi ve zeytinciliğiğe dayalı olan ekonomisi, bir tütün bölgesinden gelen yeni sakinlerinin elinde bir süre sekteye uğramış, ancak son yıllarda artan turistik önemine paralel olarak, bu sektörler yeniden gelişmeye başlamıştır. Bağcılık ve zeytinciliğin yanısıra, şeftali, incir, elma, ceviz yetiştirilir.

1950’li yıllarda 2000-3000 civarında iken sonradan 700’e kadar düşen köy nüfusu, 1990’lı yıllardan itibaren turizmin gelişmesiyle birlikte tekrar yükseliş eğilimi içine girmiştir. Köyde halen bazı Rum evleri pansiyon olarak hizmet vermektedir.

Şirince Hakkında yazısı ilk önce Kırkınca Butik Hotel Şirince üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://kirkinca.com/2022/09/23/sirince-hakkinda/feed/ 0